Radyo Çağrı 97.5 NOBEL’İN KİRLİ BARIŞI
Written by Ulvi Tanrıverdi on 12/10/2025
Nobel Barış Ödülü bu yıl Maria Corina Machado’ya verildi.
Trump’a verilmedi diye sevinenler oldu ama onun ruh ikizi ödül kürsüsüne çıkarıldı.
Venezuela halkının değil, Washington’un tayin ettiğine verildi ödül.
Bush, Obama, Trump, Biden, kim iktidardaysa hepsiyle yakın temas kurup, Netanyahu’ya mektup yazıp “Maduro’yu devirmek için destek isteyen” bir figür. Son yıllarda ABD ve İsrail’i açıkça Venezuela’ya müdahaleye çağırdı.
Şimdi bu kişi, “barış”ın simgesi olarak alkışlanıyor.
30 milyon Venezuelalı yıllardır açlıkla, ambargoyla, sabotajlarla boğuşuyor.
Ekonomik çöküş, sağlık krizleri, enerji kıtlığı, tümü dış müdahalelerin sonucu.
Ama uluslararası sistem öyle işliyor ki, halkını ölüme sürükleyenlerin, bu süreci meşrulaştıranların ödül aldığı bir düzen yaratılmış durumda.
Obama’ya da henüz hiçbir şey yapmadan verilen “barış ödülünü” vardı.
Sonra ne oldu? Arap Baharı, Libya’nın çöküşü, Suriye’nin yıkımı, mülteci dalgaları.
Barışın madalyası, savaşın habercisi olmuştu.
Bugün aynı formül Latin Amerika için sahnede sanki.
Senaryonun adı yine tanıdık. “Demokrasi ihracı.”
Ama bu kez hedef, kıtanın en direnen ülkelerinden biri Venezuela.
Machado’nun aldığı ödül, Venezuela halkına değil,
Venezuela’nın direncini kırmak isteyen güçlere verildi.
Barış değil, ambargo, provokasyon ve medya operasyonlarının makyajı bu.
Bir zamanlar Nobel Barış Ödülü insanlığın vicdanını temsil ederdi.
Bugünse küresel siyasetin ahlaki yıkım vitrini.
Savaş kışkırtıcılarına barış madalyası takan bir dünya düzeni var artık.
Barış adına ödül verenler, savaşların sessiz ortaklarıdır.
Ve halklar, bu kirli ödüllerin ışığında değil, gerçeğin karanlığında direnir.
Reader's opinions
You may also like
Continue reading
